Afet risklerinin azaltılması bireylerden başlar çünkü afetler karşısında bireylerin
can ve mal emniyetlerinin korunması esastır. Bu noktada toplumun her bireyinin
hak ve sorumlulukları vardır. Esasen afetlerde gönüllülük kavramı da bu hak ve
sorumlulukların hayata geçirilmesi ile bağlantılıdır. Bir toplumda bir yandan
bireyin temel bir hak olarak güvenli yaşam hakkı varken diğer taraftan devletin
de anayasal görevi vatandaşlarına güvenli bir yaşamı sağlayacak gerekli düzenle-
meleri yapmasıdır.
Ülkemizde Marmara Bölgesi’nde 17.08.1999 (M7.4) ve 12.11.1999(M7.2) tari-
hlerinde yaşanan yıkıcı depremlerin ardından İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Ajansı
(SDC) tarafından getirilen, çok sayıda kurum ve bireyin katılımı ile geliştirilen
Mahalle Afet Gönüllüğü modeli 2004 yılından bu yana İstanbul Valiliği ile yapılan
protokol çerçevesinde uygulanmıştır. Daha sonra SDC çekilerek yerini vakfa
bırakmıştır. Hâlihazırda MAG Vakfı kendini lağv ederek elindeki mahallelerin
kullanımına verdiği konteynerleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne zimmetle-
miştir. Hiçbir destek alamayan Mahalle Afet Gönüllüleri ise bu süreçte sürdürüle-
bilirliği sağlamak ve sönümlenmelerin önüne geçebilmek için dernekleşmiştir.
Birçok ilçede dernekleşen MAG’lar platform oluşturmuş, daha sonra tüzüğünde
Türkiye örgütlenmesini yapmak üzere 2017 yılında kurulan MAG-DER çatısı altın-
da toplanarak bir federasyon oluşumuna gitmek üzere çalışmalarına başlamıştır.
SDC’den bu yana diğer iller de dikkate alındığında, 4 ilde 100’ü aşkın mahallede
eğitimler düzenlenmiş, ekipman temin edilmiş ve halen 3200 aşkın gönüllü bu
mahallelerde oluşan ekiplerde yer almaktadır.
Büyük bir deprem olma olasılığının her geçen gün arttığı İstanbul İlinde mevcut
risklerin azaltılması ve hazırlık alanında topyekün bir seferberlik ilan edilmiştir.
Afet yönetiminin temel ilkelerinden biri olan “katılımcılık” tüm toplumsal seg-
mentlerin, tek tek bireylerin ve kurumların çalışmalarda ve karar mekanizmaların-
da yer almasını ve katkı sunmasını öngörmektedir. Zaten yerelden başlayarak
her alanda toplumsal katılımın olmaması halinde çalışmaların başarıya ulaşması
çok zordur. Bu anlamda mahalle temelli gönüllü katılımın sağlanması afet riskleri-
nin azaltılması ve afetlere hazırlık bağlamında acil ve önemli gerekliliktir. Bu
katılımın sağlanması acil durum hazırlık, zarar azaltmaya ilişkin önlemler ve ilk
müdahale konularında gönüllü toplum gruplarına eğitim temin edilerek, büyük
bir depreme karşı toplumsal bilinci ve toplumun müdahale kapasitesini arttırma
yolu ile olabileceği açıktır. Bu bağlamda MAG-DER bu gönüllü kaynağı etkin
kılarak büyük depremi bekleyen İstanbul’da bir yandan mevcut MAG ile mahalle
yapılanmalarını güçlendirmek, öte yandan da çok kısa sürede modeli hızla İstan-
bul’un dört bir tarafına yaymayı amaçlamıştır. Yerel gönüllü yapılanmasının il
bazında örgütlenmesi ve örnek model olarak İstanbul’da afet risklerinin azaltıl-
ması ve afete müdahalede kamu kurum ve kuruluşlarının çalışmalarında yer
alacak şekilde işbirliği ve koordinasyon oluşturulması öncelikli hedeeri arasın-
dadır. Gelişen ve desteklenen MAG- DER olası bir depremde insani ve ekonomik
kayıpların en aza indirilmesini sağlayacak, afete dirençli bir kent yaratılmasına
katkı koyacak gönüllü odaklı, örgütlü bir yapılanmadır.